Uyuşmazlıkları, sağlığımızı da koruyarak çözmenin adı “arabuluculuk”

umut metin

Sorun yaşamayan insan muhtemelen hayatı da yaşamıyordur. Diğer insanlarla ilişkilerimizde mutluluklar olması gibi sorunların olması gayet normaldir. Bu durumda sorunu çözmek ise bir ihtiyaçtır. Ülkemizde 2013 yılından beri uygulanan Arabuluculuk, 1 milyondan fazla uygulama sayısı ve nerdeyse %70’lik anlaşma sağlama oranıyla, ülkemizde sorunları geride bırakma anlayışını bütünüyle değiştirmiş gözüküyor.

Mahkemelerde sorun çözmek artık popüler değil

Bazı sorun çözme yöntemleri, sorunu çözmek bir yana daha ağır bir ilişki bozulmasına neden olabilmektedir. Sorunun taraflarından birinin karşı tarafı dava etmesi, tarafların adliyede hakime haklılıklarını ispat için diğerini suçlaması, psikolojik olarak duruşma öncesindeki gecede tavan yapan stres ve çok zaman uykusuzluğun, adliye ve duruşma salonunda ve hatta duruşma sırasında tavırlar ile aslında sorun çözmek bir yana, tarafların kalıcı olarak birbirlerine düşmanlık duymasına neden olduğu bir gerçektir. Davanın kamplaştıran psikolojisi, seneler alan yargılama düzeni, mahkemelerin popülaritesini kaybetmesine neden olmaktadır. “İlk önce mutlaka mahkeme” yerine başka bir anlayışa ihtiyaç vardır.

İş dünyası iş yapmayı sever, dava üretmeyi değil

Patronlar iş üretmeyi ve neticede kazanmayı sever. Patronlar davanın da kavganın da sonunda mutlak bir kazananı olmayacağını bilirler. Davayı kazanan karşısındakini ve doğal olarak yeni iş fırsatlarını kaybetmektedir. Bir anlamda iyi ticaret kuralı, parasını aldığınızın bedduasını (kötü temennisini) almak yerine, karşınızdakinin hem parasını hem duasını (iyi dileklerini) almaktır.

Arabuluculuk dava sayısını azaltıyor

Alacağını tahsil edemeyen, kendisinden haksız alacak talebinde bulunulduğunu düşünen, ortağıyla- eşiyle – çevresiyle sorun yaşayanlara sıkça rastlıyoruz. Çalıştığı şirketten ücretini alamayan, mülk ve kiraya bağlı sorunlar yaşayan, aldığı cep telefonu veya kendisi için ciddi birikimiyle satın aldığı otomobilde sürekli sorunla muhatap kalan, kiracı olduğu yerde kendisinden sürekli daha yüksek kira istenen olmak gibi örnek olarak belirtilen çok durumda arabuluculuk ile çözüm üretmek mümkündür.

Arabuluculukta anlaşma varsa, artık dava yoktur

Dava açılmadan önce taraflar arabulucu huzurunda anlaşırsa, artık anlaşılan konuda dava olmaz. Bununla birlikte dava mahkemede görülmekte iken arabulucu huzurunda taraflar anlaşabilirse, artık mahkemedeki dava da, bir daha gündeme gelmemek üzere ortadan kalkar. Bu haliyle arabuluculuk varsa dava yoktur. Yani arabuluculuk soruna kesin çözümdür.

Mahkemelerde 4 yıl, arabuluculukta belki de 1 saatte çözüm

Dünyada da, ülkemizde de uyuşmazlıkları mahkemelerde çözmek seneler alır. Davayı kazanmak, bazen sadece elde davayı kazandığınızı belirten bir mahkeme kararı ile kalakalmaktır. Arabuluculukta ise bir toplantıda, belki de 1 saatte çözüm imkânı vardır. Arabuluculuk anlaşma belgesinin mahkeme kararı ile eşdeğer icra edilebilirlik seviyesinde olması özellikle önemli bir avantajdır.

Arabuluculukta harç ve vergi yoktur

Arabuluculuk mahkemeye başvuru şeklinde bir maliyete neden olmaz. Ne harç, ne vergi, ne bilirkişi ücreti ne de karar/ilam harcı gibi maliyetler yaratmaz. Bu haliyle pahalı mı diye düşünenler için açıkça söylemek gerekir ki “Arabuluculuk pahalı değil, aksine paha biçilemezdir.”

Adliye kalabalığında çözüm aramak COVID-19 ile kucaklaşmaktır

Salgının oluştuğu andan itibaren, salgından korunmanın önceliğinin kalabalıklar içinde, kapalı alanlarda, mesafe bırakmadan bulunmamak gerektiği hekimlerce binlerce kez anlatılmıştır. Adliyeler ise yığınların adalet ararken, mesafeyi koruyamadan kuyruklarda, icra dairelerinde, kalem kapılarında, duruşma salonları ve adli işlem yapılan tüm birimlerde hem de hiç kısa olmayan sürelerde beklemesini zorunlu kılmaktadır.

Bu haliyle adliyelerin, icra dairelerinin COVID-19 açısından riskli alanlar olduğu gayet açıktır. Arabuluculuk ise kalabalıklar içinde bulunmayı, beklemeyi gerektirmez. Bu haliyle arabuluculuk vatandaşlarımızın yalnızca sorunlarda menfaatini korumakla kalmaz, aynı zamanda sağlığını korumasına da uygun imkân yaratır.

Telekonferans ile arabuluculuk COVID-19’a geçit vermiyor

Arabuluculuk klasik toplantı şeklinde yapıldığında dahi, kalabalıklar sözkonusu olmadığından ve adliyeler gibi binlerin girip çıktığı alanlar yerine temizlik tedbirleri gayet rahatça alınabilen Arabuluculuk Merkezleri’nde yapılabildiği için Covid-19 şartlarında çok daha sağlıklı yerlerdir.

Bunun yanında arabuluculuk taraflar fiziken bir araya gelmeden SKYPE, WHATSAPP, ZOOM, FACETIME gibi yöntemlerle yapılabilmektedir. Bu haliyle sağlık riski taşıyanların evinden veya bulunduğu yerden arabuluculuk toplantısına katılması bugünlerde arabulucularca sürekli imkan verilen bir durumdur. Bu haliyle arabuluculuk sadece vatandaşlarımızın menfaatini değil sıhhatini korumak için de en uygun uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Kaynak: Umut METİN, 14.12.2020, Dünya Gazetesi, https://www.dunya.com/kose-yazisi/uyusmazliklari-sagligimizi-da-koruyarak-cozmenin-adi-arabuluculuk/603545

Leave a Comment

(0 Yorum)

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir